Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan Eylül 2024 tarihli Para Politikası Değerlendirme Notu, Türkiye’nin enflasyonla mücadele süreci ve para politikasının geleceğine dair önemli analizler içeriyor.
Notta, enflasyon hedeflerinin sık sık değiştirilmesinin, para politikasının itibarını zedelediği ve ekonomik beklentilerin iyileştirilmesini zorlaştırdığı vurgulandı.
TEPAV Makroekonomi Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda, Ağustos 2024’te Türkiye’nin aylık tüketici enflasyonunun yüzde 2,47 olduğu ve bu oranın G20 ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça yüksek olduğu belirtildi.
Türkiye’nin risk priminin son haftalarda 270 baz puan civarında seyretmesine rağmen, bu seviyenin daha da düşmesi gerektiği ifade edildi.
Enflasyon hedeflerinde tutarsızlıklar
Raporda dikkat çeken bir diğer konu, Merkez Bankası Enflasyon Raporu ve Orta Vadeli Program (OVP) arasındaki enflasyon tahmini farklılıkları oldu.
Örneğin, 8 Ağustos 2024 tarihinde yayımlanan Enflasyon Raporu’nda 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon hedefleri sırasıyla yüzde 38 ve yüzde 14 iken, 5 Eylül 2024 tarihinde açıklanan OVP’de bu tahminler yüzde 41,5 ve yüzde 17,5 olarak revize edildi.
TEPAV, bu tür değişimlerin para politikasının güvenilirliğine zarar verdiğine dikkat çekti.
Yüksek bütçe açığı ve kredi faizleri
Raporda ayrıca, yüksek bütçe açığının kontrol altına alınması gerektiği ve kredi piyasasındaki makro ihtiyati kısıtlamaların enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığı vurgulandı.
Kredi faizlerinin mevcut seviyelerinin enflasyonla mücadele açısından gerekenin üzerinde olduğu, bu durumun gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Yapısal reformların gerekliliği
TEPAV, para ve maliye politikalarının tek başına enflasyonu düşürmede yeterli olmayacağını belirterek, yapısal reformların önemine işaret etti.
Vergi reformları, bütçe açığını azaltıcı önlemler ve kurumların bağımsızlığını güçlendirecek adımların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.